BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 4.10.2019| Okunma Sayısı: 2767

   

 

 

4 Ekim Hayvanları Koruma Günü Açıklaması

 

            Yer yüzünde var olan canlı türlerinin sahip olduğu özelliklere  göre sınıflandırılması ve isimlendirilmesi için ortaya çıkmış bir bilim dalı olan taksonomiye göre günümüzde insan, yani nam- ı diğer homo sapiens, primatlar takımının büyük insansı  maymunlar familyasının homo cinsinde bulunan bir canlı türü olarak tanımlanmıştır. Ancak, insanı diğer canlı türlerinden ayıran ve üstün kılan özelliği, diğer canlılara nazaran daha büyük bir beyine sahip olması ve kendini geliştirme, plan yapabilmesidir. Tüm tartışmalarla birlikte, Aristoteles’e göre ise “insan, düşünen bir hayvandır” önermesi halen geçerliliğini korumaktadır. Bilimsel gerçekler böyleyken, İnsan dışında kalan diğer canlı türlerine genel olarak hayvan denilmesi ise yine kendini tüm canlılardan üstün gören insanın tanımlamasıdır.

 

            Yüzyıllardır, insanlar, avlanma, korunma, beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere, pek çok hayvanla yaşamını paylaşmış, işine yarayacak tüm özelliklerini bu uğurda kullanmıştır. Zamanla, başta kedi, köpek, at gibi canlılar evcilleştirilmiş ve insana bağımlı hale getirilmiştir. Teknoloji geliştikçe, hayvan gücüne ihtiyaç azaldıkça da insanoğlu tarafından yüzyıllardır kullanılan bu hayvanlar istenmez hale gelmiştir. Hayvanların yaşama alanları daraltılmıştır. İnsanlar tarafından kötü muameleye maruz kalmış, eziyet  görür hale getirilmişler ve hatta tecavüze uğramışlar, zevk için öldürülmüşlerdir. Ne yazık ki, tüm canlı türlerinden üstün olan İNSAN, hayvanların da kendisi gibi acı çektiğini, üzüldüğünü, üşüdüğünü, acıktığını ve susadığını unutmuştur.

 

            İşte, hayvanların da insanlar gibi duygular yaşadığını unutmayan bir grup insan ilk kez 1822 yılında İngiltere’de bir araya gelmiş ve hayvanları korumak, insanların hayvanlara daha iyi davranmalarını sağlamak ve onların daha iyi koşullarda beslenme ve barınmalarını sağlamak amacıyla Hayvanları Koruma Birliği’ni kurmuşlardır. Ülkemizde ise, 2.Meşrutiyetin ilanıyla birlikte batılılaşma hareketi, sokak hayvanları için yanlış anlaşılmış, sokak hayvanlarına kötü davranılmış, sokak hayvanları kötü koşullarda yaşamaya zorlanmış ve 1910 yılında Hayırsız adada yaşanan acı dolu zulümle hayvan dostu insanlar birleşmeye karar vermişler ve 1912 yılında İstanbul Himaye-i Hayvanat Cemiyeti’ni kurmuşlardır. Aslında ilk olarak 1908 yılında “şefkat kolları” adı altında yeşeren bu cemiyet, Cumhuriyet’in ilanıyla 6 Mart 1924 yılında ülke çapında bir dernek haline gelmiş Himaye-i Hayvanat Cemiyeti adı ile yeniden yapılanmış ve günümüzde ise Türkiye Hayvanları Koruma Derneği adı altında faaliyetini sürdürmektedir.

 

            Ülkemizde bu gelişmeler yaşanırken, Dünya’da aynı amaçla kurulan diğer dernek ve birlikler birleşerek Dünya Hayvanları Koruma Federasyonunu oluşturdular. Bu federasyon aslında yer yüzünde türleri yok olma tehdidi altında olan hayvanları korumak, onların yaşam hakkına saygı duymak ve yaşadığı ortamlara müdahale etmemek adına 1931 yılında 4 Ekim tarihini Dünya Hayvanları Koruma günü olarak ilan edilmiştir. Günümüzde ise bu günün amacı, sadece türleri yok olma tehdidi altında bulunan değil, evde yaşayan, sokakta yaşayan,  pek çok özelliği ile insanın hayatını kolaylaştıran can dostlarımıza merhametli davranmak, onları koruyup kollamak, iyi koşullarda yaşamlarını sürdürmek ve evrende insandan başka canlıların da var olduğu  farkındalığını yaratmaktır.

 

            Bu farkındalığın artırılması ve yasal düzlemde yer alması amacıyla 15 Ekim 1978 tarihinde, Paris UNESCO evinde HAYVAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRİSİ ilan edilmiştir. Hayvan hakları ile ilgili diğer yasal düzenlemelerin temelini oluşturan bu evrensel bildiriye göre, hayvanların hakları şöyle düzenlenmiştir.

 

Madde1
Bütün hayvanlar biyolojik denge kavramı içerisinde var olmak bakımından eşit haklara sahiptir.

Madde2
Bütün hayvanlar saygı gösterilme hakkına sahiptir.

Madde3
1. Hayvanlara kötü muamele edilemez veya zalimane davranışlarda bulunulamaz.

2. Eğer bir hayvanın öldürülmesi gerekiyorsa, bu bir anda, acısız ve korku yaratmaksızın yapılmalıdır.

3. Ölü bir hayvana saygıyla davranılmalıdır.

Madde4
1. Vahşi hayvanlar yaşama hakkına ve kendi doğal çevrelerinde özgürce üreme hakkına sahiptirler.

2. Vahşi hayvanların özgürlüğünden uzun süreli alı konulması, avlanma ve balık tutma geçmiş zamana ait olup hangi sebeple olursa olsun vahşi hayvanların bu şekilde kullanımı hayati olmayıp, aksi davranışlar bu temel hakka karşıdır.

Madde5
1. Bir insanın desteğine ihtiyaç duyan her hayvan uygun beslenme ve bakımı görme hakkına sahiptir.

2. Hiçbir koşul atında terkedilemez veya adil olmayan bir şekilde öldürülemezler.

3. Her tür soy üretme ve hayvan kullanımında soyun fizyolojisine ve kendi türüne özel davranışlarına saygı gösterilmesi zorunludur.

4. Hayvanları içeren sergiler, gösteriler ve filmler hayvanların onuruna saygı göstermek zorunda olup hiçbir şekilde şiddet içeremezler.

Madde6
1. Hayvanlar üzerine yapılan fiziksel ya da psikolojik acı çekmeye sebep olan deneyler hayvanların haklarının ihlalidir.

2. Soyu tükenen hayvanların ya da yok edilen bir hayvanın yerine yenisinin ikame edilmesi yöntemleri geliştirilmeli ve sistemli olarak devam ettirilmelidir.

Madde7
Gereği olmayacak şekilde bir hayvanın öldürülmesini içeren her kanun ya da buna yol açan her karar yaşama karşı işlenmiş suç kapsamındadır.

Madde8
1. Vahşi bir hayvan soyunun hayata kalma onurunu hiçe sayan her yasa ve böylesi bir harekete sebep olan her karar soykırıma eşdeğer olup soya kaşı işlenmiş suçtur.

2. Vahşi hayvanların katledilmesi ve üreme yumurtalarının kirletilmesi, yok edilmesi soykırım cürümüdür.

Madde9
1. Hayvanların kendilerine özgü yasal statüleri ve hakları hukuk tarafından tanınmak zorundadır.

2. Hayvanların güvenliğinin koruma altına alınması hususu Devlet örgütleri düzeyinde temsil edilmelidir.

Madde10
Eğitimden ve okullaşmadan sorumlu merciler, vatandaşlarına çocukluktan itibaren hayvanları anlamayı ve saygı göstermeyi öğrenmeleri için olanak sağlamak zorundadır.

            Anılan Hayvan Hakları Evrensel Bildirisi, ülkemizde 5199 sayılı Kanuna aynen aktarılarak kabul edilmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu ve hayvan haklarını düzenleyen onlarca uluslar arası sözleşmenin varlığına rağmen, ülkemizde ise ne yazık ki halen taraf olduğu sözleşmelere uygun yasaların bulunmaması, var olan yasaların ise hayvanların haklarının savunulmasında yetersiz kalması, caydırıcı olmaması, hayvanlara yapılan eziyetin, kötü muamelenin, işkencenin, tecavüzün ve zevk için öldürmelerinin önüne geçememiştir. Oysa ki, bilindiği gibi, bir ülkenin gelişmişlik düzeyi, ülke coğrafyasında yaşayan sadece insanların mutluluğu, refah seviyesi, hayat kalitesi ile değil tüm canlıların nasıl yaşadığı, nasıl korunduğu, tüm canlılara insanların nasıl davrandığı ile de doğru orantılıdır. Ulu Önder Atatürk’ün ülkemizi muasır medeniyetlerin seviyesine çıkarmak hedefini hatırlayarak, öncelikle, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmelere uygun, bilimsel, ahlaki olarak üstün, vicdanları rahatlatan,  onların haklarını korumak adına caydırıcı yasaların çıkarılması, ülkedeki her bireyin özellikle çocukluktan itibaren hayvan sevgisi ile eğitilerek büyütülmesi, kişi ve kurumların hayvan haklarına saygılı, onları koruyan, iyi şartlarda yaşamalarını sağlayan çalışmalara imza atmaları,  daha da önemlisi, atalarımızdan kalan  “MERHAMET” duygusunun hayvanlara da duyulmasını sağlamak, hatırlatmak, onlarla birlikte yaşamamızın gayet normal olduğu farkındalığını yaratmak adına düzenlemeler getirilmesi gerektiği inancıyla ve umuduyla bu yıl da 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü kapsamında dileklerimizi sunuyoruz. Hz. Muhammed (S.A.V)’ın da söylediği gibi “Kim hayvanlara merhamet ederse, Allah’ta Kıyamet gününde o kimseye merhamet eder.”  Ve unutmamak gerekir ki, insanların eğitimi, hayvanlara olan davranışlarından bellidir.

                                                                                  Ordu Barosu Hayvan Hakları Komisyonu

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

26.04.2024
AV. SİBEL TORUN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.