BASIN AÇIKLAMASI
Kamuoyunda Gezi Parkı Davası olarak anılan davanın dün yapılan karar duruşmasında, sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapis ve hapis cezaları ile cezalandırılmasına, bir kısım sanıkların hükmen tutuklanmalarına karar verilmiştir.

Alınan karar oy çokluğu ile alınmış olup karşı oy kullanan hakimin gerekçesi, hukuk devleti ilkelerini bize bir kez daha hatırlatmıştır. Hakim gerekçesinde; karara esas dinlemelerin Hukuka aykırı delil mahiyetinde olduğunu, aksi kabul edilse bile dinleme kayıtlarının kanuna ve hukuka aykırı olduğunu, sanıkların üzerlerine atılan suçlamalarla cezalandırılamayacağını, sanıkların cezalandırılmaları için her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bahisle beraat kararı vermesi gerektiği hususlarını ortaya koymuştur.
Ülkemiz bir hukuk devletidir. Hukuk devletinin ilkeleri de temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yargının tarafsız ve bağımsız olması, herkesin mahkemeler önünde eşit olmasıdır.

Öte yandan geçtiğimiz günlerde Anayasa Mahkemesi Başkanı yaptığı açıklamada; mahkemelerin temel görevinin adaleti korumak olduğunu, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde Anayasa’dan bahsetmenin mümkün olmadığını, AYM  başvuru sayısının çok yüksek rakamlarda olduğunu, 47 ülkeden başvuru alan AHİM’den bile fazla başvuru aldıklarını, hak ihlallerini kurutmak ve  yeni ihlallerin önüne geçilmesi gerektiğini dile getirmiştir.

Hal böyleyken adaleti tesis etmek görevini usulüne uygun bir şekilde bağımsız olarak yerine getirmesi gereken mahkemelerin hukuka aykırı gerekçelerle özgürlüğü kısıtlayıcı hüküm kuruyor olması Anayasamızın amir hususlarından Hukuk Devleti ilkesini ve vatandaşlarımızın adalete güven duygusunu zedelediği sabittir.

Bahsettiğimiz hususlar muvacehesinde Ordu Barosu, hukukun üstünlüğünü, evrensel hukuk normlarını, insan haklarını, adil yargılanma hakkını, hukuk devleti ilkelerini her zaman olduğu gibi savunmaya devam edecektir.