BASIN AÇIKLAMASI
 Ordu Barosu BaÅŸkanı Av. Haluk Murat POYRAZ OlaÄŸanüstü KHK gündemi ile toplanan 36. Baro BaÅŸkanları Toplantısına katılarak Ordu Barosu adına görüÅŸ ve önerilerini dile getirdi.

Toplantı sonrası katılan Baro Başkanlarının oybirliği ile alınan kararlar bir cok ulusal kanalın canlı yayını ile kamuoyu ile paylaşıldı.
 
OHAL KHK’LARI VE DEVLETÄ°N GÜÇ KULLANMA YETKÄ°SÄ°NÄ° SÄ°VÄ°LLERE DEVREDEN 696 SAYILI OHAL KHK’SI HAKKINDA OLAÄžANÜSTÜ BARO BAÅžKANLARI TOPLANTISI SONUÇ BÄ°LDÄ°RGESÄ°

1. OHAL derhal kaldırılmalıdır. Çünkü OHAL terörle ve darbeye kalkışanlarla mücadele amacının dışında, olaÄŸan bir yönetim biçimi olarak kullanılmaya baÅŸlanmıştır.

2. Devletin ilgili kurumlarının elinde, OHAL olmaksızın da terörle mücadele etmeye yetecek güç ve yetkiler vardır.

3. Türkiye Barolar BirliÄŸi ve Barolarımız hukuk çerçevesinde terörle mücadele edilmesini her zaman desteklemiÅŸtir. Ancak OHAL bu haliyle, terörle mücadeleyi sekteye uÄŸratmaktadır. Çünkü; Türkiye’nin demokratik görüntüsüne ağır zarar vermektedir. Bu da, terör örgütlerinin özellikle dış ülkelerde meÅŸruiyet kazanma giriÅŸimlerini kolaylaÅŸtırmaktadır. Türkiye’nin yatırım yapılamayacak bir ülke olarak görünmesine neden olmaktadır. Savunma hakkını sınırlayarak yargılama sürecinde suçlu ve suçsuzun birbirinden ayrılmasını zorlaÅŸtırmaktadır. Masumları maÄŸdur etmektedir. Gerçek suçluların masumların arkasına saklanmasına imkân saÄŸlamaktadır.

4. Bugüne kadar OHAL ile ilgisi olmayan binlerce düzenleme, OHAL KHK’ları yoluyla yapılmıştır. Üstelik bunların önemli bir kısmının KHK ile düzenlenmesini Anayasamız yasaklamıştır. Bunlar aynı zamanda Avrupa Ä°nsan Hakları SözleÅŸmesi’ne de aykırıdır.

5. Mevcut uygulamada hangi konuların kanunla, hangilerinin KHK ile düzenleneceÄŸine CumhurbaÅŸkanı ve Bakanlar Kurulu karar vermektedir. Oysa bu konuda esas alınabilecek tek irade ve tek belirleyici Anayasadır. Bu durum, TBMM’nin yetkilerinin fiilen elinden alınması anlamına gelmektedir.

6. Bir tek hükmü bile OHAL’le ilgili olmayan 696 sayılı KHK ile milli irade bir kez daha yok sayılmıştır.

7.Bu süreç sonunda verilecek hükümlerin Avrupa Ä°nsan Hakları Mahkemesi’nce hak ihlali olarak yorumlanacağı da açıktır. Gerek 696 sayılı KHK’da, gerek önceki KHK’larda Anayasa’ya aykırı yüzlerce düzenleme vardır. Mesela tek tip elbise düzenlemesi ile sanıkların peÅŸin olarak suçluluÄŸunun kabul edildiÄŸi görüntüsü verilmektedir. Savunma hakkı ağır ÅŸekilde ihlal edilmektedir. Türkiye’deki yargılamaların dünyada; önyargılı, suçsuzluk karinesini yok sayan ve usulen yapılan yargılamalar olarak görülmesine sebep olunmaktadır.

8.  Bu apaçık Anayasa ihlallerinden bile daha vahim olanı, 696 sayılı KHK’nın insanların yaÅŸamlarını tehlikeye atan bir sorumsuzluk maddesi içermesidir.

9. 696 sayılı KHK, sadece 15 Temmuz 2016 darbe giriÅŸiminin bastırılmasına katılan sivil vatandaÅŸlarımıza yönelik ve yalnızca kanunla TBMM tarafından düzenlenebilecek bir genel af veya sorumsuzluk getirmekle kalmamıştır.  GeleceÄŸe yönelik olarak da sivil vatandaÅŸlarca suç iÅŸleme özgürlüÄŸü olarak anlaşılabilecek mutlak bir ceza ve tazminat sorumsuzluÄŸu getirmiÅŸtir. Böyle bir düzenleme kanunla dahi yapılamaz.

10. Her ne kadar bazı yetkililerin açıklamaları, KHK’nın ilgili maddesinin sadece 15 ve 16 Temmuz 2016’yı kapsama niyetiyle yazıldığı ÅŸeklinde olsa da, madde metni böyle deÄŸildir. GeleceÄŸe yönelik ve ucu açık bir ceza ve tazminat sorumsuzluÄŸu getirilmiÅŸtir.

11. Darbe teÅŸebbüsünün devamı niteliÄŸindeki eylemler ne demektir? Kim, neye göre bunu tespit edecektir? Barışçıl bir protesto eylemini 15 Temmuz’un devamı niteliÄŸinde diye yorumlayıp temel haklarını kullanan insanlara saldıran, öldüren, darp eden gruplar olur ise, bu suçlular, bu maddenin kendilerine bu hakkı verdiÄŸini sanacaklardır.

12. Yetkililerin açıklamalarına göre yapılmak istenen bu deÄŸilse bile, KHK’da yazılmış olan budur. Dinamitin fitilini yakmak kolay, söndürmesi çok zor hatta bazen imkansızdır. VatandaÅŸlarımız huzursuzdur. KardeÅŸ kavgasına zemin hazırlayan bu vahim madde acilen geri çekilmelidir. Ancak derhal ve bir ilk adım olarak; maddenin savunmasını yapanlarca iddia edildiÄŸi gibi uygulama kapsamı en son 16 Temmuz 2016’yı kapsıyorsa, bu tarih açıkça madde metnine yazılmalıdır. Böylece maddenin geleceÄŸe yönelik bir suç iÅŸleme sorumsuzluÄŸu olarak anlaşılan anlatımı ortadan kaldırılmalıdır. Yetkili makamların sözlü beyanları kuÅŸkusuz baÄŸlayıcı deÄŸildir.

13. Kaldı ki sosyal medya mesaj ve yorumları okunduÄŸunda, sokakta konuÅŸulanlar dinlendiÄŸinde azımsanmayacak sayıda kiÅŸinin bu maddenin kendilerine bu hakkı verdiÄŸini sandıkları görülecektir. Çok büyük kitlenin ise huzursuzluÄŸa ve güvensizliÄŸe sevk edildiÄŸi anlaşılacaktır. Bu sosyal gerçeklik dahi, maddenin kapsamına iliÅŸkin düzeltme yapılmasını zorunlu kılmaktadır.

14. Milli bir konuda inatlaÅŸmak tüm topluma ve ülkemize geri dönülmez zararlar verir. Aziz vatandaÅŸlarımızın canlarının, temel hak ve hürriyetlerinin zarar görmemesi Türkiye Barolar BirliÄŸi’nin ve Barolarımızın tek dileÄŸidir. Bunu talep etmek de hepimizin asli görevidir.


Bu sebeplerle, olaÄŸanüstü gündemle toplanan Türkiye Barolar BirliÄŸi ve Baro BaÅŸkanları olarak diyoruz ki;

- OHAL derhal kaldırılmalıdır.

- 696 Sayılı KHK derhal geri çekmelidir.

- Tatilde olan Türkiye Büyük Millet Meclisi derhal toplanmalıdır. Konuyu, milli bir mesele olarak ele almalıdır.

- Anayasa Mahkemesi yirmi altı yıllık içtihadını hatırlamalı, hukuk devletine sahip çıkmalı ve OHAL ile ilgili hiçbir hüküm içermeyen bu KHK’yı derhal incelemelidir.

- Türk Milleti’nin doÄŸru bilgilendirildiÄŸi taktirde saÄŸduyusunun galip geleceÄŸine güveniyoruz.

- Milletimizin, hukukun evrenselleÅŸmiÅŸ kurallarının saÄŸladığı güven içerisinde birlik ve beraberlik halinde, huzurlu bir ÅŸekilde yaÅŸayabilmesi adına sürecin takipçisi olacağımızı, halkımızı kimseden çekinmeden bilgilendirmeye devam edeceÄŸimizi vatandaÅŸlarımıza taahhüt ediyoruz.

Kamuoyunun bilgilerine saygıyla sunarız.