HİLAFETİN KALDIRILMASI VE DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞININ KURULUŞUNUN 96. YILI

Türkiye Büyük Millet Meclisinin 3 Mart 1924 günü çıkardığı kanunla Halifelik Makamının Kaldırılması ve aynı tarihte çıkarılan kanunla  Diyanet İşleri Reisliğinin kurulması, devletin laikleştirilmesi yolunda yapılmış siyasî bir devrimdir.

Halifeliğin kaldırılışıyla Türkiye Cumhuriyeti, lâiklik yolunda bir büyük adım daha attı; millî egemenliğe dayalı bir rejimde, çağdaş ve lâik devlet kavramında "halifeli cumhuriyet" söz konusu olamazdı. 

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından, din istismarının engellenmesi, Türk Milletine dini ve ahlaki bilgilerin doğru ellerden, doğru kaynaklardan ulaştırılması düşüncesi, din hizmetlerinin siyasetin dışında ve üstünde tutulması gerçeğinden hareketle 3 Mart 1924 tarihinde Şer'iye ve Evkaf Vekâleti kaldırılarak yerine, 429 sayılı Kanunla, Başvekâlet bütçesine dahil ve Başvekâlete bağlı Diyanet İşleri Reisliği, bugünkü adıyla Diyanet İşleri Başkanlığı kurulmuştur. "Tarihimizi okuyunuz, dinleyiniz… Görürsünüz ki; milleti mahveden, esir eden fenalıklar hep din kisvesi altında, küfür ve melanetten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıştırırlar." diyen Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK, dini maddi ve siyasi araç olarak görenlerin, millete yaşattıkları acı tecrübelerin tekrar etmemesi düşüncesiyle, çağın en saygın ve liyakat sahibi din adamlarını Diyanet İşleri Reisliğinde görevlendirmiştir. Dönemin en büyük hocalarından olan Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır'a bir tefsir hazırlatmış, Diyanet İşleri Reisliği bünyesinde birçok dini kaynak Türkçe olarak hazırlanmıştır.

Siyasi ve maddi çıkar ve amaçlarını, şahsi beka hırslarını din kisvesine bürüyerek, milletin dini duygularını sömürüp her türlü fenalığı düşmanla dahi işbirliği yapmaktan çekinmeyerek yapanların,  milletin başına nasıl bela olduğunu gören ve bu anlayışla gerek cephede gerek sosyal alanda savaşan, gelecek nesillerin aynı sorunlarla karşılaşmaması için Halifeliği kaldırarak Diyanet İşleri Reisliğini kuran meclisimize şükranlarımızı sunuyoruz.


Ordu Barosu olarak, Cumhuriyetimizin kurucu değerlerine sıkı sıkıya tutunarak, ülkemizin ve milletimizin çağdaşlık yarışında en ileride olması için asla geri adım atmadan mücadele edeceğimize ve milletin azmi, kararlığı, canı ve kanıyla ortaya koyduğu kazanımlarımızın her daim savunucusu olacağımıza söz veririz.

ORDU BAROSU BAŞKANLIĞI