BASINA VE KAMUOYUNA
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen “Çocuk Hakları Sözleşmesi” “ çocuğun yüksek yararlarının önceliği“ hükümlerini içermektedir. Sözleşmenin kabul edildiği 20 Kasım günü tüm dünyada “Çocuk Hakları Günü“ olarak kutlanmaktadır.
Çocuk Hakları Gününün, çocukların insanca koşullarda çocukluğunu yaşadığı bir dünyanın, her insan en temel amacı olması gerektiğini hatırlamaya vesile olmasını diliyoruz.
Sözleşme, dünya devletleri tarafından çekincesiz kabul edilmiş olmasına rağmen, bugün hala dünya genelinde süren savaşlar ve ambargolar nedeniyle çocuklar ölmekte, aç ve susuz kalmakta ya da ailelerini kaybetmektedir. Tüm masumluklarıyla büyüklerin savaşının ortasında kalan çocuklar, mülteci konumuna düşmekte, bazen de ellerine silah tutuşturulup savaşmaya zorlanmaktadır.
Ülkemizde de, sözleşme kabul edilmiş olmasına rağmen içselleştirilememiş ve çocuğun üstün yararları devlet politikası haline getirilememiştir. Yine, çocuklar hakkında kabul edilen yasaların uygulanırlığı denetlenmemiş, tersine uygulamalarda kazanılan haklardan da vazgeçme yolu benimsenmiştir. 21 Kasım 2016 tarihinde görüşülmesi beklenen çocuğun cinsel istismarı hakkındaki yasa tasarısı, çocuğa sunulan güvende yaşama hakkının geri alınmasının bir örneğidir.
Çocuklara karşı işlenen suçlarda görülen ciddi artış, her geçen gün artan istismar, şiddet ve sağlık için tehlike madde kullanımı vakıaları yürütülen politikanın yetersizliğini ortaya koymakta, tarımda ve sanayide çalıştırılan çocuk işçi sayısının aşırılığı, sokakta dilenen çocukların varlığı, çocuk evlilikleri toplumun geleceği hakkında özensiz davranıldığını göstermektedir.
Ordu Barosu Çocuk Hakları Komisyonu olarak, 21 Kasım 2016 tarihinde görüşülecek yasa tasarısından dönülmesini, öte yandan devletin çocuklara karşı olan görevinin yalnızca yasa yapmaktan ibaret olmadığını, Anayasamızın 41/2 maddesi gereğince gerekli tedbirlerin alınması ve teşkilatların kurulması gerektiğini ve toplum olarak hepimizin çocuk hakları ve ihtiyaçlarına karşı duyarlı ve bilinçli olmamız gerektiğini hatırlatmayı bir borç biliriz.
ORDU BAROSU ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU