BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 18.11.2016| Okunma Sayısı: 1015

BASINA VE KAMUOYUNA

Çocuk Hakları Sözleşmesi, 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilmiştir. “Çocuğun üstün yararları” önceliği hükümlerini ihtiva eden bu sözleşmenin kabul edildiği gün çocuk hakları günü olarak kutlanmaktadır. Uluslararası çocuk anayasası olarak adlandırabileceğimiz bu sözleşme, Birleşmiş Milletler üyesi olan ülkemiz tarafından da imzalanmış ve usulüne uygun yürürlüğe girmiştir.

Sözleşmenin amacı, hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm dünya çocuklarının yaşama, korunma, barınma, gelişme, sosyal yaşama katılma ve güvende olma ihtiyaçlarının eşit ve etkin olarak karşılanmasını sağlamaktır.

Gündemde olan ve TBMM’de 21 Kasım 2016 tarihinde oylamaya sunulacak olan yasa teklifine göre; cinsel istismara uğrayan çocuk kendisini istismar eden ile evlendiği/evlendirildiği takdirde istismarcı hakkında verilen ceza hükmü uygulanmayacak, CMK’nın 231. maddesindeki koşullara bakılmaksızın hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilecektir. Cinsel istismar; on beş yaşını tamamlamamış çocuğa ya da onbeş yaşını tamamlasa bile algılama yeteneği gelişmemiş çocuğa yönelik cinsel davranıştır. Kabul edilecek yasa teklifi, işte bu çocukların kendilerine tecavüz edenlerle evlendirilmesi halinde tecavüzcüyü ceza almaktan kurtarır niteliktedir.

765 Sayılı Eski Türk Ceza Kanunu’nda da böylesi bir uygulama vardı. Bu uygulama çocuk yaş evliliklerine, kadın intiharlarına ve sayısız aile dramlarına neden olduğu için iktidar partisi ve mecliste bulunan diğer partilerinin katılımı ile ortadan kaldırılmıştır. Aynı uygulamanın 16.11.2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından yeniden uygulamaya konulması, suçun mağduru olan çocukların evlenmek ve evlendirilmek için baskı altına alınmasına neden olacak, cinsel istismarı meşrulaştıracaktır.

Adalet Bakanımız yasa teklifine ilişkin olarak yaptığı açıklamada, 5237 sayılı kanunla yapılan değişiklik sonucu çocuğun cinsel istismarı cezasının artırılmasını ‘toplumun benimsememiş olması’ gibi izaha muhtaç bir beyanla savunmuş olup sanki toplum tarafından da çocuk evlilikleri normal karşılanıyormuş gibi gösterme gafletinde bulunulmuştur.

Çocuk evlilikleri ve istismarları halkımız tarafından hiçbir dönemde normal karşılanmamış ve kabul görmemiştir. Tam aksine çocuk evliliklerinin yasaklanması ve çocuğun cinsel istismarı suçunun cezasının ve infaz koşullarının ağırlaştırılması halkımız tarafından sevinçle karşılanmış ve desteklenmiştir.

2005 yılında böylesi bir yanlıştan dönmemize vesile olan TBMM ‘nin ortada hiçbir haklı gerekçe yokken aynı yanlışa tekrar düşmesi kabul edilemez. Önerilen düzenlemenin mecliste görüşülmesinin kabul edilmesinin dahi halkımız nezdinde infial uyandırdığını belirtmek isteriz.

Ordu Barosu, derhal yasa tasarısını düzenleyenleri ve görüşülmesini kabul edenleri bu tarihi hatayı yapmaktan vazgeçmeye ve tüm milletvekilleri ile sivil toplum örgütlerini bu yasanın kabul edilmemesi için harekete geçmeye davet etmektedir.

ORDU BAROSU YÖNETİM KURULU ADINA

BARO BAŞKANI

AV. HALUK MURAT POYRAZ

ETKİNLİK TAKVİMİ

Calendar
Title and navigation
Title and navigation
<<<Nisan 2024><<
Nisan 2024
 PSÇPCCP
1325262728293031
141234567
15891011121314
1615161718192021
1722232425262728
18293012345

25.04.2024
AV. SİBEL TORUN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.